19 Şubat 2015 Perşembe

Kitap İncelemesi: Ejderha Dövmeli Kız (Millennium #1)

Kitap Hakkında:
Kitap: Ejderha Dövmeli Kız
Orijinal adı: The Girl with the Dragon Tattoo
Yazar: Stieg Larsson
Sayfa sayısı: 648
Yayınevi: Pegasus
Goodreads puanı: 4,07

Millennium üçlemesinin ilk iki kitabını bundan bir yıl önce falan okumuştum.Haliyle konusunu unuttuğum için tekrar okumaya başladım ve yıllar önce okuduğum serinin beni bu denli dehşete düşürmesini beklemiyordum.Özellikle her sayfasında ayrı bir gerilim ve heyecanın bulunması dolu dolu 648 sayfalık bir kitap oluşmasını sağlıyor.Anlayacağınız oku oku bitmeyen kitap yazmışlar ve bu çook mutluluk verici :)

Yazımın başlarında Millennium serisi hakkında çok az bilgi vermek istiyorum.Çünkü arkasında da kitabın konusundan çok serinin satışı ve Stieg Larsson ele alınmış.41 ülkede rekor satış yapan bu serinin elde ettiği başarıyı İsveçli gazeteci göremeden vefat etmiş malesef.Tabi sonra filmi falan da çıktı.Belki izleyenler vardır.Ben daha izleyemedim ama en kısa zamanda izlemeye çalışacağım.Yine de bu kadar usta bir kalemin vefat etmiş olması insanı üzmüyor değil.

Kitabın konusuna gelirsek...Önce kahramanımız Mikael Blomkvist'le başlıyor kitap.Mikael,başarılı bir gazeteci.Bu başarısını asla susmayarak ve gerçekleri açığa çıkarmaya çalışarak elde etmiştir.Fakat en son güçlü bir sanayici olan Hans-Erik Wennerström'ün sistemli dolandırıcılığını su yüzüne çıkararak mahkemelik olur ve sahte belge ortaya koymaktan para ve hapis cezasına çarptırılır.Bunun üzerine en büyük ortaklarından biri olduğu Millennium dergisi zorlu bir döneme girince Mikael de güvenilirliğini kaybeder ve geri çekilmeye başlar.

Mikael'in duruşmasından sonra Henrik Vanger adlı bir sanayi devi,Milton Security adlı uluslararası güvenlik şirketinden Mikael'i araştırmalarını ister.Lisbeth Salander adlı dahi araştırmacı dikkatini çeken bu araştırma hakkında bir rapor hazırlar.Henrik bu araştırmayı durdurup Mikael'e ulaşınca bile Lisbeth araştırmaya devam eder.Böylece Mikael'in tüm geçmişine inanılmaz bir şekilde ulaşır.

Henrik,Mikael'den Hedestead'e gelerek 60'lı yıllarda kaybolan Harriet Vanger gizemini çözmesini ve aile biyografisini yazmasını ister.Tabi bunun karşılığında Wennerström'e karşı kullanacağı bir bilgi ve yüklü bir para da verecektir.Mikael kuşkucu yaklaşır fakat bundan daha iyi bir hamlesi olmadığı için dergiden bir yıllığına ayrılarak bu gizemi çözmeye karar verir.Olayları çözmeye başladığında Lisbeth'le ironik bir şekilde yolları kesişir.Sonra da bu tehlikeli olay ve diğer kadın cinayetlerinin bağını birlikte incelemeye başlarlar.

Bu noktada Lisbeth'e de bir bölüm ayırmam gerekiyor.Lisbeth Salander kitabın en ilgi çeken psikopat ve gizemli karakteri.İlkokuldan sorunlu bir şekilde ayrılması,vücudunun dövmelerle kaplı olması ve 25 yaşında olmasına rağmen toplum için bir tehdit olarak görülmesi beni Lisbeth'e daha da yaklaştırdı.Başta anlattığım araştırmacı dahi kızın bu olduğuna inanamayanlarınız olabilir ama Lisbeth'in zekası görmezden gelinecek gibi değil.Zaten İsveç'in en iyi hackerlarından biri ve görsel zekası da fazla gelişmiş olduğu için ona verilen görevleri en derin çizgilerine kadar inceleyip mükemmel raporlar hazırlıyor.Bunun dışında kitabın arkasında Lisbeth'in tam bir intikam makinesi olduğu anlatılmış.Ben de bu yorum üzerine şöyle diyorum.Eğer Lisbeth Salander sizi araştırmaya başladıysa saklayacak bir şeyiniz kalmamış demektir.

Bir de kitapta bir sürü karakter analizi yapılmış.Birkaç tane favori karakterim olsa da bu yazının ardından göz bebeğimin Lisbeth olduğunu anlamışsınızdır.Öyle ki eğer bir kitap karakteriyle bir günümü geçirecek olsam hiç düşünmeden Lisbeth Salander derdim.

Şimdi önümde bir 600 küsür sayfalık daha Millennium kitabı var ve kitap güzel bir finalle bittiği için hemen okumaya başlayacağım.Hatırladığıma göre ikinci kitap da bomba bir finalle bitmişti ki üçüncü kitabı düşünemiyorum bile.Ben seri kitapları okumayı sevmeyenlerin bile bayılacağını düşünüyorum.Hele ki bitmeyen bir seri istiyorsanız birbirinden kalın kitaplarınızla aşk dolu günler yaşayabilirsiniz.

O zamaan bol kitaplı ve karlı günler diliyorum!




2 yorum:

  1. Kitabı bir solukta okumuştum.Hemen gidip serinin diğer kitaplarınıda almıştım kütüphaneden.Filmini de kitabı okuduktan sonra izledim ama çok güzel olduğunu söyleyemem.

    Sevgilerle
    http://fernoce.blogspot.com.tr/

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Seriye diyecek laf yok da filmden ben de şüpheliyim.Zaten genelde en bomba filmler bile okuyanın beklentilerini karşılamıyor.En ufak ayrıntısında yapılan değişiklik hemen göze batıyor.O yüzden biraz sorunlu bir izleyiciyim sanırım :)

      Sil