12 Temmuz 2015 Pazar

Kitap İncelemesi: İlk Üç Dakika

Kitap Hakkında:
Kitap: İlk Üç Dakika
Orijinal adı: The First Three Minutes
Yazar: Steven Weinberg
Sayfa sayısı: 168 (Eski Tübitak basımı)
Yayınevi: Tübitak
Goodreads puanı:  4,03

Uzun,zorlu ve eğlenceli bir kitap maceramın daha sonuna geldim.Zorlu diyorum.Çünkü benim için anlaması güç bir kitaptı.Daha doğrusu anlamak için fazlasıyla çaba harcamam gerekiyordu.Bu yüzden ilk 100 sayfadan sonra geri dönüp okumaya yeniden başladım.Biraz gözünüzü korkuttum galiba ama hiç öyle düşünmeyin.Sonuçta bilimde zorlanmadan ve uğraşmadan pek bir şey anlamanız söz konusu değil.Özellikle de evrenin öyküsünü...

Evrenin öyküsü deyince bayağı havalı oldu.Zaten "İlk Üç Dakika" adı altında evrenin oluşumu,parçacıkların serbest halden geçişleri,hadronların evrenin ilk zamanlarındaki durumları falan anlatılıyor.Kısacası kozmoloji dediğimiz çok büyük ölçülerin fiziği bu kitapta ön planda.Birinci paragrafta zorlandığımı söylemiştim.İşte zorlanmamın nedeni de bu çoooook büyük ölçüler.Gittikçe genişleyen evrenden bahsediyorsak bu ölçüler gayet normal ama bir o kadar da inanılmaz ve sıradışı geldi bana.Ayrıca matematiksel kısımlar da beni fazlasıyla zorladı.Bazen sinirlendim kitabı fırlattım,bazen de geri dönüp defalarca o kısımları okudum ve sonunda anlamayı başardım.Aslında anlamadığınız bir şeye aşırı yüklendiğinizde daha iyi anlıyorsunuz.Biraz sinir krizi geçirebilirsiniz ama önemli bölümlerin altlarını çizip tekrar okursanız anlamayacağınız şey kalmayacaktır.


Şimdi,kitaba bir giriş yaptık,nelerden bahsediliyor ona bakalım.Kitap anlamayı kolaylaştırmak için konulara göre bölümlere ayrılmış.Birinci bölüm Edda adlı bir efsanenin eksiklikleriyle başlıyor.Günümüzde evrenin oluşumuna dair bir sürü efsane var.Yazar da burada ona dikkat çekmek istemiş.Sonra basit bir giriş yapıyoruz evren kavramına.Bu noktada anlıyorum diye sevinip heyecanlanacaksınız ama daha çok erken.Çünkü okuduğunuz sayfa sayısı daha 10'u geçmedi...

1 ve 2.bölümlerde basitçe bir giriş yaptıktan sonra Kararlı Durum gibi bazı kuramlara rastlayacaksınız.Dönemine göre doğru olan ama birtakım eksiklikler barındıran bu kuramlar çok önemli.Ben başlarda dikkat etmemiştim,yeniden okuduğumda diğer bölümlerle bir ilişki kurduğunu anladım.Zaten burada birkaç kuram falan var.Hepsi de kolayca anlaşılabilir kısa bilgilerden oluşuyor.Bundan sonra da spot ışıkları Standart Model üzerine geliyor.Böylece kitabımız da "Evrenin Genişlemesi" bölümünden itibaren başlamış oluyor.

Standart Model,kavramsal olarak bildiğim ve araştırdığım bir konuydu.Kuantum fiziğine giriş yapmak için kime sorduysam "Standart Model"den başla dediler.Benim bildiğim kısımlar çoğunlukla parçacıklara yoğunlaşmış kısımlardı tabi.Bunun tam olarak bir evren hikayesini kapsadığını da yeni öğrendim.Sonra anladım ki evrenin çok büyük sıcaklıklarda olduğu zamanlarda parçacıklar (elektron,pozitron,foton vs) bağımsız hareket ediyormuş.Sıcaklık da çok büyük olduğu için tepkimeler aşırı hızlı gerçekleşiyor ve çekirdek oluşamadan parçalanıyormuş.Bu kısımdan sonra da bildiğim şeylere geldim.Leptonlar ve baryonlar.Önce bunları en azından kavramsal olarak bildiğimi sanmıştım ama umut dolu bir hayal kırıklığı ile lepton ve baryon sayılarının korunan niceliklerden olduğunu,parçacıkların sıcaklık değişimlerindeki durumlarını yeniden araştırmaya başladım.5 sayfayı uzun sürede okudum ama tam olarak bunu hak eden bir kitap olduğunu düşünüyorum şuan.Zaten üstünkörü geçseydim böyle bir kitaba haksızlık yapmış olacaktım.


İsyan ederek geldim "İlk Üç Dakika" bölümüne.Bu bölüm benim tam anlamıyla motive olmamı sağlayan bölüm oldu.Artık sayısal verileri bırakıp olayın özüne odaklanmaya karar verdim.Sayısal veriler için daha erken geldi bana ama siz anlayabiliyorsanız çok eğlenceli görünüyor.Arkada da olayı matematik diliyle açıklamak isteyen okurlara özel bir bölüm var.Ben de buraya meraktan baktım.Bir bölüme kadar anladım ama yetersizliğimden dolayı diğer bölümlerde kilitlendim.Onun dışında matematiği anlamak daha zevkli bence.Böyle düşünüp bazı yerleri atlamak zorunda kalmak bana acı verdi.Tabi,her şeyin bir zamanı var.Her ne kadar sabırsız bir insan olsam da (Standart Model'i öğrenmeden önce sabırsızlığım yüzünden Kara Cisim Işınımı'na ve Radyoaktif Bozunumlara dalmıştım.) bu ilkeye bu kitapla daha çok bağlandım.Çünkü temelini oluşturmadan daha üst şeylere geçince çok fazla yanlış yapıyorsunuz ve yanlışları düzeltmek yeniden öğrenmekten daha zor.

"Bilim tarihinin çok büyük bir bölümü bilimin başarılarıyla,şans eseri keşiflerle,parlak tümden gelimlerle ya da bir Newton veya Einstein'ın büyük sihirli atılımlarıyla uğraşır,ki bu anlaşılabilir.Fakat bilimin ne kadar zor olduğunu,yanılgılara sürüklenmenin kolaylığını ve her zaman daha sonra ne yapılması gerektiğini bilmenin güçlüğünü kavramaksızın bilimin başarılarını gerçekten anlamanın mümkün olacağını sanmıyorum."


Üzülerek yazımın sonuna geldim.Her paragrafta anlamıyorum diye yakındığımdan bahsettim ama kendime de fazlasıyla haksızlık yapmışım.Yazınca çoğu bilgi aklıma geldi,hem de zorlandığım bazı sayısal verileri bile hatırlıyorum şuan.Aslında burada anlatmak da isterim.Şimdi diyeceksiniz herkes fizik sevmiyor diye.Ben de size diyeceğim ki fizik sevmiyorsunuz da bir toz parçasından daha değersiz olduğunuz evreni de mi merak etmiyorsunuz? Onun öyküsünü,pişmesi ve soğumasını,sizi içine alan ve sonlu ya da sonsuz kollarıyla galaksimizi saran bu devasa sistemlerini hiç mi öğrenmek istemiyorsunuz? Eh,o zaman ben de çok sevgili evrenimizin bizlere ihtiyacı olmadığını da belirtmek isterim.Sonuçta kozmoloji bize bir anlamda önemsiz olduğumuzu da göstermiş oldu ve göstermeye devam edecek!

Not: Kitap eski basım olduğundan sayfa sayısı bende daha azdı ama çeviri ve dili bayağı yoğundu.Bir bakıma bu yüzden cümleleri anlamakta da zorlandım.98 basımından sonra yeni eklenen şeyler olabilir.Büyük ihtimal sahaflar dışında piyasada Tübitak basımı bulmanız zor olacaktır.Ayrıca okumadan önce sözlük kısmından önemli kavramlara bir göz atarsanız ve en azından Standart Model ile ilgili temel bilgileri bilirseniz daha kolay anlarsınız.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder